27 Nisan 2012 Cuma
Gemeinschaft-Fellowship-Toplum
The story is engrossing at the same time enjoyable, the end is original and humorous.
Its a subtle critisim about society's behaviour which is " dont want to new one"
Short story from Franz Kafka;
We are five friends, one day we came out of a house one after the other, first one came and placed himself beside the gate, then the second came, or rather he glided through the gate like a little ball of quicksilver, and placed himself near the first one, then came the third, then the fourth, then the fifth. Finally we all stood in a row. People began to notice us, they pointed at us and said: Those five just came out of that house. Since then we have been living together, it would be a peaceful life if it weren't for a sixth one continually trying to interfere. He doesn't do us any harm, but he annoys us, and that is harm enough; why does he intrude when he is not wanted? We don't know him and don't want him to join us. There was a time, of course, when the five of us did not know one another, either, and it could be said that we still don't know one another, but what is possible and can be tolerated by the five of us is not possible and cannot be tolerated with this sixth one. In any case, we are five and don't want to be six. And what is the point of this continual being together anyhow? It is also pointless for the five of us, but here we are together and will remain together; a new combination, however, we do not want, just because of our experiences. But how is one to make all this clear to the sixth one? Long explanations would almost amount to accepting him in our circle, so we prefer not to explain and not to accept him. No matter how he pouts his lips we push him away with our elbows, but however much we push him away, back he comes.
Shortmovie from Özlem Akın;
Click me for watch!
Düşündüren aynı zamanda keyif veren bir hikaye, özgün ve esprili bir son.Sosyal toplumun "yeni olanı istememe" anlayışına zekice yapılmış bir eleştiri.
Hikaye Franz Kafka'dan;Biz beş arkadaşız; bir gün peş peşe evin birinden dışarı çıktık; ilk çıkan kapının yanında durdu, ardından ikinci çıktı, daha doğrusu bir civa topağı gibi kaydı ve ikincinin yanında yerini aldı, sonra üçüncü, dördüncü ve beşinci çıktı. Sonunda hepimiz bir hizada durduk. İnsanlar bizi fark etmeye başladılar; bizi gösterip "Şu beşi o evden çıktılar," dediler. O zamandan beri birlikte yaşıyoruz; eğer bir altıncı sürekli aramıza katılmaya çalışıyor olmasaydı huzur içinde yaşayacaktık. Bize bir kötülük etmiyor, ama sinirimizi bozuyor ve bu da yeterince kötü; neden istenmediği yere girmeye çalışıyor? Onu tanımıyoruz ve aramıza katılmasını istemiyoruz. Bir zamanlar, elbette, biz beşimiz de birbirimizi tanımıyorduk, hâlâ da birbirimizi tanıdığımız söylenemez, ama beşimiz için caiz ve hoşgörülebilir olan o altıncı için caiz ve hoşgörülebilir değil. Her hâlükârda, biz beş kişiyiz ve altı kişi olmak istemiyoruz. Ve zaten sürekli birlikte olmanın anlamı nedir ki? Bunun beşimiz için de bir anlamı yok, ama işte biz bir aradayız ve bir arada kalacağız; öte yandan, tecrübelerimize dayanarak, yeni bir kaynaşma istemiyoruz. Ama bunu altıncıya nasıl açıklayacaksın? Uzun açıklamalar onu neredeyse aramıza almamızla sonuçlanacaktı, o yüzden açıklama yapmamayı ve onu aramıza almamayı tercih ediyoruz. Suratını nasıl asarsa assın onu dirseklerimizle itiyoruz, ama ne kadar itersek itelim geri geliyor.
Kısa film Özlem Akın'dan;
İzlemek için beni tıkla!
Etiketler:
franz kafka,
gemeninscharft,
kısa film,
özlem akın,
short movie
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder