31 Ağustos 2012 Cuma

MaviElmanınArkasındayımBuGece



-neyin var.
+hç.
-neden?insanın en azından bir kaç şeyi olmalı.
+haklısın.
-o zaman sahip olduklarını bir düşün istersen benimle paylaş ben içeri geçiyorum.
116 dakika sonra
+sana sahip olmak isterdim bazen, ama değilim.kendime sahip olduğumu düşünürdüm bazen, ama çok sık kaybediyorum kendimi.hala bulamadım.
-en son nerede görmüştün peki onu hatırlıyor musun?
+sahilde kumların arasındaydı.sonra orada kaldı.bi kapı olsa koşar giderdim bi uçurum olsa atlardım ama yoktu sadece kumların içine gömüldüm ve yok oldum.
-senin için üzgünüm uyumalısın belki de şimdi benim en sevdiğim belgesel başlıycak ve onu izliycem, dizime yatmak ister misin?
+peki.herşyi gittikçe kaybediyorum, sesli hrflrmi kybtmeye başldm ve sssz ollarıda art h ç ssm çkmy
(sana mutlu rüyalar demek isterdim sana mutlu hayatlar demek isterdim ama sesim çıkmıyor bu bi masal değil mutlu sonla bitsin ne bitti ne başladı sadece kayboldu)
k.k.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

PRİMİTİVE ART

itiraf etmem gereken şeyler var!

ben ilkelim!

mızrak kullanamayacak kadar ilkel!

kahkahalarım bile rahatsız edici derecede içten ve kocaman!

saklanmadan!utanmadan!sakınmadan!

alet kullanmayı sevmem bıçak yerine dişlerim var benim!









7 Ağustos 2012 Salı

2 Ağustos 2012 Perşembe

Daha iyi bir belgesel editörü olmak için 8 yol







Belgesel editörlerinin dramatik bir görevleri vardır, öyküyü bulmak. Bir belgesel montaja gönderildiği zaman, editörün amacı sadece onun hikayesini bulmak değil, onu en iyi nasıl anlatacağını da bulmaktır. Dijital teknolojilerin gelişmesi sayesinde daha  fazla çekim yapabilme lüksüne sahip olan belgesel yapımcıları yüzünden öyküyü en iyi şekilde seyirciye aktarma işi editör için çok daha zor bir göreve dönüşmeye başlıyor.

Bu işi kıvırmak için can atan yeni yetme editörlerin halinden anlayan Sheffield Doc/Fest "Hidden Storytellers: The Art of the Documentary Film Editor."  adlı bir etkinlik düzenledi. Garden Production Ltd.'s den yaratıcı direktör Jonathan Smith'in modere ettiği etkinliğe İngiltere'nin en önemli belgesel editörlerinden Steve Barclay ("Gymnast"),  Rupert Houseman ("Coppers"), ve Sam Santana ("Katie," "Anatomy for Beginners") katıldı.
Etkinlikten dikkat çeken püf noktaları şöyle;



#1 Yenilere yardım etmek size kalmış

Houseman: Montaj hakkında konuşmak komik bir şey. Asistan şartları adı verilen bir kutunun içindeyizdir. Başlarda ben bir asistandım, ancak ödeme almazdım, fakat pek çok iyi editörle birlikte oturma şansını yakaladım ve harika tecrübeler edindim.Editör olabilecek kişilerle kontak halindeydim ve bu imkansız gibi bir şeydi. Üretilen işlerdeki standartlar sürekli yükseliyordu ve orda bir alan yaratabilmemiz tamamen bize bağlıydı.



#2 Kendinize karşı acımasız olmayın


Houseman: Montajın en harika yanı bazen yıllar önce yaptığınız bir şeyi yakalarsınız, geriye yaslanır ve düşünürsünüz, o kadar da kötü değildir. Ancak daha sonra işlere o kadar çok gömülürsünüz ki önünüzde duran bu gerçeği göremez olursunuz.
Santana: Kendi kendinize bir film montajlarken bazen filmin sahne sırasını unutup kesmeye devam edersiniz, bu durum en sonunda filmin parçaları yerli yerine oturana kadar devam eder.


# 3 Bazen kesmeleri çirkin yapmanız gerekir.


Santana: Montaja başlamadan önce çekilmiş herşeyi izlemelisiniz. Bir filmi farklı kılmak için, küçük sahneler eklemelisiniz. Bazen kesmeler çirkin görünmeli. Hikayeyi tamamen anlatmayan ama küçük ipuçları verecek bazı fırsatlar yaratmalısınız. 


Smith: Köprü sahneleri önemlidir, tonun yumuşamasını sağlarlar.

Santana: Bence kilit nokta budur.  Elinizdeki filmin bünyesine incelikler katmanızı sağlar.

#4 Montajın çekimle birlikte başlaması iyi bir şeydir



Houseman: Öykü, editörün montaj odasına girmesiyle sonlanmaz. hayatımda hiç bir zaman bu şekilde düşünen bir yönetmene rastlamadım. Sınırlandırılmadan bitirilen her film daha güzel olacaktır.

Santana: Çekilmeye başlandıktan sonra montajlanan film daha iyi olacaktır.

Barclay: Bazen yönetmeni montaj odasından çıkarmakta iyi bir tekniktir. (gülüşmeler:)



#5 Denemeden asla olmaz demeyin.


Barclay: Bence yapabileceğiniz en kötü şey daha denemeden " hayır bu olmaz, işe yaramaz" demek. Bu şekilde tanıdığı editörler olan bir çok yönetmenle tanıştım.

Houseman: Bir şey için imkansızdır, demek kötüdür, tembelcedir.

Santana: Aynı zamanda zararlıdırda.

#6 Koruyucu sizsiniz.
Barclay: Bazı yönetmenler beni işimle başbaşa bırakır, bazıları ise işimi yaparken adeta kucağıma oturup herşeyi kontrol etmek isterler. İki senaryoda iyidir. Editörler olarak bizim amacımız filmin koruyuculuğunu yapmaktır. Eğer bir yönetmen gitmek isterse buna karar vermek tamamen editörün sorumluluğu altındadır.

Santana: Bir editör olarak nerede yönetmeni dahil etmeniz gerektiğini içgüdüsel olarak anlarsınız, ve dahil olmasına izin verirsiniz.

#7  Senaryoyu benimseyin.



Santana: Bazen senaryonun gerekliliğinden, bazende içgüsüel olarak bunu yaparsınız, ve eğer yapabilirseniz, daha da iyi benimsemelisiniz


#8 Gerçeği söyleyin.

Santana: Doğruları söylediğiniz takdirde, sahneleri pekiştirmek için yeni bir şey ekleyebilirsiniz.



Barclay: Bizler için ilk kural  gerçeği söylemektir. Belki doğruyu söylemek için farklı yollar deneyebiliriz ama bu onun elzem olduğu gerçeğini değiştirmez.

Kaynak

vicky.

yazan:turuncukablumbaga
Plutondan bildiriyor. 

Dun senden bahsettim.
Sonra unutmak icin bi film izledim adamin kapisonu seni hatirlatti hani o harabede titrek mumlarin ve 21 kisi icinde sadece ikimiz varmis gibi hissettiren kapsonlarimiz..
Ve bu sabah cok alakasiz bir yerde cok alakasiz bi resimde kirli sakalini tanidim boyun uzun oldugu icin dudaklarindan yukarisi girmemis kareye.
Gulumsedim.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

susadim.



bazenleri uykumdan uyanip yalin ayak parmak uclarimda mutafaga yuruyorum bardagin yarisina soguk su, yarisina sicak su koyup gozlerimi tam acmadan suyumu yudumlayarak odama gelip hemen sogumamis yatagma girip uykuma devam ediyorum.
_Mutlu ruyalar_