@15.09.2013

Cok yorulursun ileriye bakmaktan yürümeye çalışmaktan planlar yapmaktan sonra ilk olarak durmaya karar verirsin sonra ise geriye doğruda yol olduğunu görürsün ne zaman ki geçmişin özlemi geleceğin heyacanının önüne geçecek o zaman o yolda koştuğumu görüceksin mr. Retrospective

Darkness Light Darkness (1990) by Jan Svankmajer

sis.

uzun süredir düşünmediğim bi gidiş vardı sabah gözlerimi açmamın önünde sabah olmuştu cuma sabahı  yanan mumları söndürmek için uygun bir gün diye düşündüm her şey adımladığım üzere geliyordu yavas yavas bagladım ayakkabımın bağcıklarını kaburgalarımı andıran bi düzendeydiler acımadan çektim bağcıkları giderken kalbimin koşarken ayaklarımın iyiliği için. koşmaya cesaretim olmadığımdan oturdum gün boyu. boşmuş gibi, içimde boşmuş gibi yanan mumlar yokmuş gibi..
bitmişti bugun ateşte bitmek üzereydi ama mum hic bir zaman bitmedi eriyip kaldı olduğu yerde...

15.47
gitmek mi demişti kız ? cesaretsiz kararsız.. nasıl gidebilir ki kendine bile dürüst olmaya cesaret edemeyen bi insan ne yapabilir ki. tezgahtan bi seftali aldı iki bahardır en sevdiği meyveyi soymaya ufak ufak doğramaya başladı sadece nakaratını bildiği sarkılardan mırıldanıyordu.mutfağın camı gösterdi bugün kadıköy sis içindeydi.bi ödleğin saklayabilecek kadar beyazdı Moda.

...
seftali biter bitmez tüm mumları kapının eşiğine bıraktım benden daha cesaretli biri üfler diye.böyle insanlar çok tanıdım.ben gibi olmayanlar.

ılık.

kaçışın olmadığını nsıl anlarsın bi lokmaya daha yer yok mudur anne kuşun agzında yada baba maymunun midesinde kelimeler mi gelmez dilinin ucuna yoksa tetristeki su 5 karelik cubuk mu gelmemek mi sınır gitmemek mi gidememekte suçlu sen misindir zaman zamanların politik cevaplarını yutar gibi yaptığım gecelerin sabahlarıda var ya karanlık hersey balım siyah sürülür ekmeye kömür gibi domatesle siyah peynir bir parça .. gidişle beraber yenir.yediğinde toplamam gereken bavul toplanmıştır.ve  öğrendiğin ilk sarkıyı yad etmiş yakmış yakamamışsındır artık.kolonya kokusu-keskinlik kesicidir bulmak aramadığını yerszlikte.
deniz kabuğu
-hindistan cevizi
turuncu
kırbaç şaklamaya başlar sen gülmeye sesi duydukça hisssemeye yaşı gördükçe tiksinmeye nefes aldıkça ölmeye.aldıgım her nefesle ölüme yaklaşırken almamak için tuttugum her nefes beni aldıklarımdan daha çabuk ölüme götürüyor.

2013.19.apr.

seni seviyorumlarım, seni seviyor muyumlara dönüştü.

Bob Dylan - Like A Rolling Stone

ANA MOURA - FADO LOUCURA